Girit’ten İstanbul’a Resne Fotoğrafhanesi ve Bahattin Bediz
Osmanlı Döneminde ilk Müslüman stüdyo, Rahmizade Bahattin Bediz (1875- 1951) tarafından açıldığında, fotoğrafın ilanının ardından tam 71 yıl geçmişti. Çok daha önceden fotoğrafhane işleten Rum ve Ermeni vatandaşlarımıza karşın, Müslüman ve Musevi fotoğrafçıların bu kadar geç varlık göstermelerine sebep, dinsel nedenler miydi? Fotoğraf tarihimizi incelersek, sebebin bu olmadığını görürüz. Bahattin Bediz’le yapılmış eski bir röportaj da bize bu konuyla ilgili bazı fikirler verir:
“O zamanlar hayatı yeni tanımaya başlayan bir çocuktum. İlk ticaret arzusunu mili bir duygudan aldığımı şimdi anlıyorum. Köprüden geçerken limanı dolduran irili ufaklı yolcu ve ticaret gemilerinde hep ecnebi bayrakları dalgalanırdı. Şanlı bayrağımızı taşıyan tek tük köhne idare-i mahsusa tekneleri bana bir teselli vermekten ziyade hüznümü daha da arttırırdı. Bütün Galata ve Beyoğlu muhiti tamamen ecnebi dükkânlarla dolu idi, bir Türk firması görülemezdi. Bu günler ve bu düşünceler bende derin izler bıraktı ve büyük bir Türk firması tesis ederek hiç değilse onlar derecesinde varlık göstermeye azmettim (…). O zamanın zihniyeti buna mani idi. Ailem de bu işe tamamen muhalifti. Devlet memuru olarak yetiştirmek istedikleri oğullarının böyle bir esnaf olmasını hiçbir veçhile terviç etmiyorlardı.”
O dönemde bir stüdyo açmak için, maddiyat kadar belli bir eğitime de sahip olmak gerekiyordu. Eğitimli kesimin ticarete bakışı genel olarak Bahattin Bediz’in aktardığı gibi idiyse aradığımız sorunun cevaplarından biri olarak kaydedebiliriz.
Ticarete atılmak isteyen Bediz, genç yaşta hayallerini gerçeğe dönüştürür. Babası vefat ettiğinde Galatasaray Lisesi’nin 5. sınıfına gitmektedir. Bunun üzerine sertifika alarak okuldan ayrılarak, babasından kalan bir miktar parayla, 1895 yılında Girit’te bir kırtasiye dükkânı açar. Osmanlı’nın bu zor dönemlerinde başlayan ticaret hayatı ilk zamanlar rahat geçmez. Ancak bir gün, birkaç İtalyan, vitrindeki fotoğraf makinesini fark ederek fotoğraf çektirmek isterler. İstanbul’dan ayrılmadan evvel, asker ressamlarımızdan İsmail Hakkı Bey’in ısrarıyla aldığı fotoğraf makinesidir bu. İşte o gün, hayatını adayacağı fotoğraf mesleğinin başlangıcı olur. İlk stüdyosu kırtasiye dükkânının avlusudur. İlk fotoğraf derslerini de İsmail Bey’den almış olan Bediz, Girit’in doğal güzellikleri, tarihi eserleri, günlük yaşamı, askeri törenleri, önemli şahısların ziyaretleri gibi oldukça geniş bir yelpazede çekimler yapar. Daha sonra birçoklarını kartpostal olarak bastıracaktır. Bediz’in bu çalışması Girit tarihi için paha biçilemez bir değerdedir.
6 Kasım 1908’de Girit’in Yunanistan’a katılmasıyla orada yaşam iyice zorlaşır. Atölyesini aynı yıl kalfası Hamza Rüstem’e devrederek, ailesiyle birlikte İstanbul’a gelir. 1910 yılında Cağaloğlu Yokuşu’nda Resne adıyla bir Fotoğrafhane açar. Burada kısa sürede ünlenir. Bahçekapı ve Üsküdar’da da birer şube açan Bediz, aynı zamanda Agfa Şirketi’nin de acenteliğini yaparak fotoğraf malzemeleri satar.
Son derece yardımsever biridir. Yıllarca birçok cemiyete bağışta bulunmuş, kimsesiz ve yardıma muhtaçları koruyup kollamıştır. Fransızca kitaplardan araştırarak, kendi kendine geliştirdiği mesleki bilgilerini kimseden saklamamış, hocalık vasfı yüksek kişiliğiyle, bildiklerini isteyenlerle paylaşmıştır. 1Ağustos 1329 (1913) yılına ait İcdihat Dergisi’nde, vilayetlerde fotoğraf heveskârlarına, her nevi eşya gönderebileceğini ve aranılacak malumata, memnuniyetle cevap vereceğini belirtir. Yanında yetişmiş pek çok kişi ilerde fotoğrafçılığı meslek edinerek kendi stüdyolarını açacaklardır.
Kısa sürede yükselen Bediz, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar ve rekabet ortamının da etkisiyle, zor günler yaşamaya başlar. Fotoğrafhanesini 1927 yılında kapayarak, tüm arşivini Sarayburnu’ndan denize döker. Eski kalfasının ısrarları üzerine Şansını bir de İzmir’de denemek ister. Burada da işler çok parlak geçmeyince 1936 yılında stüdyosunu kapatarak İstanbul’a döner. Bahaettin Rahmi Bediz Türk fotoğraf tarihine kattığı eşsiz değerleri arkada bırakarak 26 Aralık 1951 senesinde hayata gözlerini yumar.
Kaynak
Seyit Ali Ak, Gitrit’ten İstanbul’a Bahaettin Rahmi Bediz, İstanbul, İletişim Yayınları, 2004
İcdihat Dergisi, 1Ağustos 1329 (1913)
Görseller ; Gülderen Bölük koleksiyonu

Gülderen Bölük

Son Yazıları Gülderen Bölük (Tüm Yazıları)
- Turgay Tuna ve Son Kitabı ‘Mezarlar ve Mumyalar’ Üzerine… - 01 Temmuz 2017
- Fotoğraf Tarihinin ‘Ölümsüz Yöntemi’ Ambrotipler - 04 Mayıs 2017
- Fotoğraf ve Resmin Etkileşimi - 04 Mart 2017