Kurtuluşa Giden Yolda İki Belge
I.Dünya Savaşında yenik sayılan Avusturya, Macaristan, Bulgaristan’la antlaşmalar imzalayan İtilaf Devletleri, Anadolu’yu paylaşmak derdine düşüp Osmanlı İmparatorluğu’yla masaya oturmadılar. Buna mukabil, İtilaf Devletleri Yüksek Konseyi’nin 7 Mayıs’ta aldığı karar uyarınca 15 Mayıs 1919’da İzmir Yunanlar tarafından işgal edildi. Bu olay tüm Anadolu’da güçlü bir ulusal tepkiye yol açtı. Emperyalizme karşı başlayan Eşsiz Türk Kurtuluş Savaşı’nın temeli olan bu beklenmedik ulusal tepkilerden, Eskişehir kaynaklı iki belge yazımızın konusunu teşkil ediyor.
15 Mayıs 1919 İzmir limanı. Yunanları İzmir’in yerlisi Rumlar sevinç gösterileriyle karşıladılar. Metropolit Chrysostomos, Yunan bayrağını öptü, ilk taburu taktis etti, tuz serpip şu konuşmayı yaptı:
‘’Asker evlatlarım, Helen çocukları! Bugün ecdat topraklarını yeniden fethetmekle, İsa’nın en büyük mucizesini göstermiş oluyorsunuz. Bu uğurda ne kadar Türk kanı döküp içerseniz, o kadar sevaba girmiş olacaksınız. Ben de bir bardak Türk kanı içmekle onlara karşı kin ve nefretimi teskin etmiş olacağım. Haydi buyurunuz, bütün azizler sizin arkanızda olacak; atalarınızın toprakları sizleri bekliyor.’’
Bir din adamının böylesine intikam ve nefret dolu söylemleriyle işgale başlayan Yunan askerleri Rumları da yanlarına alarak, tarihin yazdığı en vahşi katliamlardan birine giriştiler.
Ülke topraklarının büyük çoğunluğunun işgal altında olmasına ragmen, böylesi bir duruma seyirci kalan Osmanlı Hükümeti’nin teslimiyetçi tavrı Türk halkında infial uyandırdı. Başta İstanbul’da yayınlanan gazeteler olmak üzere bütün Anadolu halkı işgal ve mezalime tepki gösterdiler. Mitingler düzenlendi, toplantılar ve duyurular yapıldı.
Eskişehir de ilk tepki veren kentlerden biriydi. Hemen 2 gün sonra 17 Mayıs 1919’da Yukarı mahallede (Odunpazarı Meydanı) yaklaşık on bin kişinin katıldığı büyük bir miting düzenlendi. Mitingte konuşmacılar işgalle ilgili ayrıntılı konuşmalar yapıp tepkilerini dile getirip, bundan sonra izlenmesi gereken yol hakkında tavsiyelerde bulundular. Tertip heyetide bir beyanname hazırlayıp halka sundu. Protesto telgrafları ve kartları gönderildi.
Çekilen telgraflar arasında ilgi çeken bir telgraf vardı. Bu telgraf tüm Eskişehir’li kadınlar adına Hatice ve Azize adlı iki kadın tarafından çekilmişti. Telgrafta Anadolu’nun diğer kentlerinin ardından İzmir’in Yunanlar tarafından işgal edilmesinin halk arasında büyük üzüntüye sebep olduğu, bu işgale sessiz kalınmasının ayrı bir üzüntü sebebi olduğu padişahın dikkatine sunuluyordu. Bu bir protesto telgrafıydı ve iki hanım tarafından padişaha çekilmişti. Padişahın başkatibi tarafından bir yazı ile padişaha arz edildiği cevabi yazıyla iletildi.
Hatice ve Azize hanımların yaptıkları, dönemin şartları içerisinde çok önemliydi. Bu vatansever kadınlar, kadının erkeğe bağımlılığı, tutsaklığı ve genelleşmiş yaygın bir iteatin devam ettiği bir dönemde, erkeğin bile cesaret edemeyeceği bir tepkiyi, Eskişehirli kadınlar adına kendi isimlerini de çekinmeden yazarak gerçekleştirmişti.
Aynı gün, Eskişehir’in yukarı mahallesindeki mitingte tertip heyeti tarafından, yüksek tansiyonlu ve ateşli konuşmalara müteakip metin olarak hazırlanmış yüzlerce kartpostal halka dağıtıldı.
Bu Fransa’ya gönderilmek üzere hazırlanmış bir kart( muhtemelen diğer itilaf devletlerine de bu içerikli kartlar gönderildi ama elimizdeki belge Fransa’ya yollananı gösteriyor). Kartın ön yüzünde ‘’Eskişehir protesto kartı. Dördüncü Komite Paris .’’ Osmanlıca ve Fransızca olarak yazılıydı.
Arka yüzünde ise Osmanlıca ve Fransızca olarak şu metin yazılıydı: ‘’ Bir Türk ve Müslüman olarak vatanımız İzmir’in Yunanlılar tarafından yapılan işgalini sert bir şekilde protesto ediyorum. Bu durumu protesto ediyoruz ve büyük güçlerin insanlık adına tabii olan haklarımızı korumasını diliyoruz. Mağdur bir Müslüman.’’
Kartın arka tarafında yer alan tarih 18 Mayıs 1919 yani mitingin bir gün sonrası. Karttaki metinde ‘’büyük güçlerin’’ ibaresi metnin bir kaç dilde ve birkaç devlete hitaben hazırlandığını gösteriyor. Mitingin akabinde, bir kaç gün zarfında postalandığı anlaşılan bu kartlar, Anadolu’nun kolay lokma olmadığını, padişahına iteat edeceği ve direnmeden teslim olacağı düşünülen halkın beklenmeyen tepkisini gösteriyordu. Kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla ve genciyle Eskişehir’deki bu bilinç ve tepki kurtuluşa olan umudu artırdı ve Kuvayi Milliyenin oluşturulmasına zemin hazırladı ve eşsiz Türk Kurtuluş Savaşının ilk adımları bu topraklarda atıldı.
Kaynaklar
- Koylu,Doç.Dr.Zafer, Esaretten Özgürlüğe 423 Gün
- Kırdemir, Şükrü, Hüdavendigar Vilayeti Kütahya Sancağı ( Şehir Pulları)
- Atay,Falih Rıfkı, Çankaya
- Çakmak, Zafer, İzmir ve Çevresinde Yunan İşgal ve Rum Mezalimi

Mustafa Naci Uncu

Son Yazıları Mustafa Naci Uncu (Tüm Yazıları)
- Yaşar Yastıkçı ve Koleksiyonları Üzerine Sohbet - 08 Mart 2016
- Kurtuluşa Giden Yolda İki Belge - 01 Şubat 2016
- Karanlığı Aydınlatan Bir Koleksiyoner: Ayhan Oskaylar - 19 Temmuz 2015
NACİ HOCAM
Çok güzel bir yazı olmuş.
Ellerinize sağlık.